(23 nisan hatırası, annemizin diktiği elbiselerle)
bir kedi gibi eğittiğimiz
civcivler büyüttük omuzlarımızda
ee tamam o zaman
insan da insan gibi evrilebilirdi
-ben romantiğim
-ben gerçekciyim
-romantiğim ben, hiç sevmem
matematiği
nasıl kurarım insan
denklemini
-palmiye ağacından yontulmuş kılıcım yeter bana
iyilerin yanındayım,
kötülerle savaşırım
-kusura bakma çok sevdiğim
Ulu Şair
söylediğinin aksine
“hayatta ben en çok anamı
sevdim”
zor insandır
-ben babamı sevdim,
çünkü bana kural yoktu,
özgürlüklerimi
kısıtlamadı
-özgürlüğümü söke söke aldım
zor anamdan, kasabadan
-ne yapsam hoşgörürdü,
çok gülerdi babam
ne de olsa erkek evlat
yerine koyduğu ikinci çocuğuydum
-şu görücüleri aramıza
sokmasaydın iyi olacaktı anne
-görcülere tuzlu kahve
yaptın mı biter iş abla
-beni ilk görenle, benim ilk
gördüğümle evlenemem anne
-senin görücüye tuzlu
kahveyi ben yaparım abla
-sağol kızkardeş kurtardın
beni
-peki diğerlerinden...
-ben üniversite okumak
istiyorum anne, yeteneklerim var
-????
-yüreklendir beni destek ver
-ben de…
iyi
savaşçıyım ben
-bana güvendiğin için sağol
anne
-sağol anne
“makas değiştirdi
tren”
-ben yüksek dağlara çıkmak
istiyorum anne
-ben dansetmek
istiyorum keyifli ortamlarda
-özgür olmak istiyorum anne
-yuvam olsun, ailem
olsun istiyorum
-yürüyebildiğim kadar
yürümek istiyorum
-çocuğum olsun, ailem
olsun
-ne yaptın bize kasaba
nasıl değişti bu makas
nasıl bir çapraz bu
hani ben evlenecektim
kız çocuğum olacaktı
annem kadar olsun istemedim
mi acaba
olmadı çünkü
-hep ben
evlenmeyecektim
evlendim, iki oğlum
oldu,
yuva kurdum
-yuva dediğin bir oyuktur
içine yerleştiğin
ben o oyuğun içine
yerleşmek istemedim sanırım
bu yüzden mi kızım olmadı
-benim tasarımım
değildi
öğretilene uydum
sanırım
-cesaretle hayal kurdum
-cesaretle yuva kurdum