23 Ocak 2015 Cuma

Teşekkür Belgesi...

canım yeğenler
hayatın mirasları
biz teşekkür ederiz size



bu masumluk yerle bir ediyor beni
herşey gönlünüzce olsa

bu yollardan siz de geçeceksiniz
kendi yollarınıza sapacaksınız
böyle gidiyor hayat
bizim zeminle
sizin zemin farklı
ne diyelim ki size
kimsenin aklı kimseye uymaz
yolunuz açık olsun hayatta
pırıl pırıl yürekleriniz
hiç kirlenmesin

 


o oyuncak penguene anlattığın masallar
oyunlar
ona döktüğün içleri hatırlayıp
belki yazarsın ileride
büyüklerin zulmünü
kendi temiz dünyanı
nasıl kirlendiğini
nasıl direndiğini
belki yazarsın

ne güzel olur….





15 Haziran 2014 Pazar

“biz babamın iki kızıydık”



ve babamız
ne kadar mulayim
ne kadar kabul edişli


Muhaciroğlu derlerdi ona kasabada
afilliydi
dürüsttü
Ayhan Işık bıyıklı
sevilen sayılan
Iyilik düşünen adam
marlboro sigarası içerdi gençliğinde

Muhaciroğlu derlerdi ona
Yunanistan'dan göçen bir neslin
yokluklarla büyüyen bir ferdiydi o

…….

bizi büyütürken
geceyarısı eve gelebildiği işinden,
el radyosundan çıkan
kaçınılmaz yunanca haberler eşliğinde
bana açtığı ufuklardan habersiz,
yunan müzikleri eşliğinde
yattığım odanın ahşap kapı pervazında
gördüğüm halüsinasyonların
hayal dünyama kattığı duygulardan habersiz
hep habersizdi durumlardan
“en son babalar duyar” aktörüydü

……….


Iyi zar atarsın hep
hadi bu tavlayı da böyle oynayalım     
coşkuyla heyecanla
el radyosunda yine
yunan şarkıları çalsın,
dönelim zaman tüneline
beraber dinleyelim 
bu sefer,
sözlerini bilemediğimiz
duygulandığımız o yunanca şarkıları,
hayaller kuralım
atalım tutalım birlikte
kızkardeşimin yaramazlıklarını
"annesininkızı"nı,
"babasınınkızı"nı,
hatırlayıp gülelim
anılar katalım sessiz hayatımıza

20 Nisan 2014 Pazar

vicdan





ah bu kedi masumiyeti
öyle bakıyorsun ki gözlerimin içine
mutfaktaki kokulara mı geldin
sana yemek vermemek mümkün değil
evde üç tane var
hepinizi eve alamam ki kediler



bakma öyle hüzünlü anne
delici
boynu bükük
takmışsın peşine dört yavruyu
bugün süt-ekmek var size
vermeyeyim hazır mamalardan
dünyanız değişmesin


bugün domatesli pirinç çorbası var
içine biraz tereyağı ve peynir koydum
dünkü kahvaltıdan kalan
öyle çaresiz gözlerle bakma bana
dağıtır beni çaresizlik
bir çare var sana
bana güvenirsen
gelirsen bana
sevdirirsen kendini
derdine çare olurum
bir daha doğurmaman için


ah bu kedi masumiyeti
gittikçe dağıtıyor beni

4 Şubat 2014 Salı

“biz annemin iki kızıydık” -5-




(23 nisan hatırası, annemizin diktiği elbiselerle)



bir kedi gibi eğittiğimiz
civcivler büyüttük omuzlarımızda
ee tamam o zaman
insan da insan gibi evrilebilirdi

-ben romantiğim
-ben gerçekciyim

-romantiğim ben, hiç sevmem matematiği
 nasıl kurarım insan denklemini
-palmiye ağacından yontulmuş kılıcım yeter bana
 iyilerin yanındayım, kötülerle savaşırım

-kusura bakma çok sevdiğim Ulu Şair
 söylediğinin aksine
“hayatta ben en çok anamı sevdim”
 zor insandır
-ben babamı sevdim, çünkü bana kural yoktu,
 özgürlüklerimi kısıtlamadı

-özgürlüğümü söke söke aldım zor anamdan, kasabadan
-ne yapsam hoşgörürdü, çok gülerdi babam
 ne de olsa erkek evlat yerine koyduğu ikinci çocuğuydum

-şu görücüleri aramıza sokmasaydın iyi olacaktı anne
-görcülere tuzlu kahve yaptın mı biter iş abla

-beni ilk görenle, benim ilk gördüğümle evlenemem anne
-senin görücüye tuzlu kahveyi ben yaparım abla

-sağol kızkardeş kurtardın beni
-peki diğerlerinden...

-ben üniversite okumak istiyorum anne, yeteneklerim var
-????

-yüreklendir beni destek ver
-ben de… 
 iyi savaşçıyım ben

-bana güvendiğin için sağol anne
 -sağol anne

“makas değiştirdi tren”

-ben yüksek dağlara çıkmak istiyorum anne
-ben dansetmek istiyorum keyifli ortamlarda

-özgür olmak istiyorum anne
-yuvam olsun, ailem olsun istiyorum

-yürüyebildiğim kadar yürümek istiyorum
-çocuğum olsun, ailem olsun

-ne yaptın bize kasaba
 nasıl değişti bu makas
 nasıl bir çapraz bu
 hani ben evlenecektim
 kız çocuğum olacaktı
 annem kadar olsun istemedim mi acaba
 olmadı çünkü
-hep ben evlenmeyecektim
 evlendim, iki oğlum oldu,
 yuva kurdum

-yuva dediğin bir oyuktur
içine yerleştiğin
ben o oyuğun içine
yerleşmek istemedim sanırım
bu yüzden mi kızım olmadı
-benim tasarımım değildi
öğretilene uydum sanırım

-cesaretle hayal kurdum
-cesaretle yuva kurdum






31 Aralık 2013 Salı

Yeni yıla hazırlanmış şehir…



hızla geçiyoruz
şehrin sokaklarından arabayla
bir dost masasından kalkmışız
tanıdık insanlardan
tanımadığımız sohbetlere dönmüş
o gece

cansız mankenler vitrinde
şık gelinliklerle geçiyor hızla
gelinin akrabaları
abiye kıyafetlerle yanında
hızla geçiyoruz bir vitrinden
başka vitrine
kabarmış etekler
daha nasıl abartabilirim boyutunda
daha da kabarmış muhabbetten
kafada kalan son cümleler
her insan yalnızdır ya aslında
kabul ettik hep birlikte

kime hazırlanmış bu şehir
parlak yıldızlar asılmış direklere
yeni yıl ışıltısı
bütün yalnızlara mı bu süsler püsler
bu parlak yıldızlar
yeni yıldan beklenenler
kavuşur mu bekleyenlerine

oturduğumuz tanıdık masasında
tanımadığımız insanlarla
kabul ettik yalnızlığımızı
bize mi süslediniz bu şehri
yeni yıla mı giydirdiniz parlak yıldızlarla

insan yoktu sokaklarda
gece yarısıydı
şehir de yalnızdı süsleriyle
hızla geçtiğimiz sokaklarda
yalnız ışıldıyordu şehir yeni yıla